
Ayın Dikkat Çekeni
Babalar Günü’nüz Kutlu Olsun!
By Yeşer Sarıyıldız |
Yazı : Yeşer Sarıyıldız
Baba selam,
Bu sene Babalar Günü’nü kutlayamadık, sana hediye de alamadım; ama bu sefer hediye olarak kendime gerçekten dikkat ettim ve insanlara yardım ettim.
Hayatım boyunca ben kısmen apolitik yetişirken, bir taraftan bana ve bu nesile üzülsen de, bir taraftan da içinin rahat ettiğini biliyorum. Sizin yaşadıklarınızı düşününce, inan bana hak da veriyorum; çünkü bu adamlar çok kötüler, çok acımasızlar. Çocuklara saldırdılar biliyor musun? Hastanelere, revirlere, otellerin ve evlerin içine.. Can Dündar geçen günkü yazısında demişti, “Savaşın bile bir ahlakı vardır” diye, ben bile her gece kabus görüyorken, bu çocukların hayatları boyunca yaşayacakları travmanın hesabını verebilecekler mi şimdi?
Avukatları göz altına aldılar, doktorlara soruşturma açtılar, revirlere saldırıp üzerimize bomba yağdırdılar; biz sadece orda oturuyorduk, kitaplar okuyor, şarkılar söylüyor, muhabbet ediyorduk. Sanırım bizi gerçekten hiç sevmiyorlar ve ölmemizi istiyorlar; ama insanlar o kadar iyi ki.. Siz bizi ne güzel yetiştirmişsiniz böyle; herkes birbirine yardım ediyor. Hiç tanımadığım bir sürü insan bize evini ve ofisini açtı, insanlar sandviçler yapıp dağıtıyor, evleri yakın olanlar sürekli yardım ihtiyaçları karşılıyor, su getiriyor. Sığındığımız evlerde ve ofislerde hep muhabbet ediyoruz, birlikte gülüyoruz, birlikte korkuyor, sonra birlikte sakinleşiyoruz; hepsi gerçekten çok iyi insanlar.
Biliyorsun; bir ay öncesine kadar ben bu ülkeyi hiç sevmiyor, hatta arada bir “Toplanıp kaçsak mı?” diyordum. Size pek söylemedim; ama çocuk falan da hiç bana göre değildi. Artık bu ülkeyi öyle çok seviyorum ki.. Ve artık çocuğum da olsun istiyorum; ona insanların ne kadar güzel olduğunu anlatmak istiyorum. “Biz eskiden kapılarımızı kilitleyip odalarımıza çekilirdik; kapılarımızı açık bırakmayı 2013 Haziran’ında öğrendik.” demek istiyorum.
16 yaşındayken, sen odamın kapısını çalmadan girdiğinde nasıl tepki verdiğimi hatırlarsın; şu anda evime girilmiş gibi hissediyorum Baba.. Sanki hiç tanımadığım ve varlığından hoşlanmadığım insanlar 20 gündür evimde yaşıyor ve gitmek bilmiyorlar. Evi dağıtıp, evdeki her şeyi tüketiyor ve eşyalarımı kullanıyorlar. Onlara açıkça “Yeter artık” diyorum, ama gitmiyorlar, daha çok yerleşiyorlar. Ben konuşmaktan başka türlüsünü bilmiyorum, hiç öğrenmedim. O yüzden eli sopalı adamlardan korkuyorum, onlarla konuşmanın yolu yok gibi duruyor. Aslında bir konuşsak anlatırız derdimizi gibi geliyor; ama kimse bizi gerçekten dinlemiyor ki. “Nazar var, nazar” diyorlar, biz de gülüyoruz, nazar boncukları asıyoruz. Başka türlüsünü denemek de istemiyoruz zaten.
Senin dönemini ve yaşadıklarını düşünüyorum sürekli. Hep konuşurduk ya, binlerce farklı düşünce vardı ve tek bir hareket yoktu diye.. Sanırım biz o kadar bireysel yetişmişiz ki, kendimizle olan dertlerimizden kimseyi yargılamamayı da öğrenmişiz. Herkes hem sokaklarda hem de değil. Evinde tencere tava çalan da bizden, sosyal medyadan destek veren de, yardım götüren, kek yapan da, “Çapuling 2013 Yaz Kreasyonu” hazırlayan da.. Herkes elinden ne gelirse yapıyor, eleştirmiyoruz, daha fazlasını talep etmiyoruz ve böylece gittikçe büyüyoruz.
Bundan sonra ne olacak bilmiyorum; ama artık gerçekten çok yorulduk ve biraz korkmaya da başladık. Bu bir savaş mıydı? Bizce değil, biz hep sivil bir direniş olarak gördük ve manipüle edilmeye çalışılsa da öyle devam ettik. Bu çevreci bir eylem miydi? Bu aslında özgürlükçü bir eylemdi ve daraltılmaya çalışılsa da öyle devam ediyor. Gazetelerin attıkları manşetleri görünce, açıklama yaparken göz göre göre yalan söylediklerini görünce içimiz acısa da, neyse ki birbirimize sahibiz.
%50 diyorlar; ama bana çok daha kalabalıkmışız gibi geliyor. Bu nasıl devam edecek bilmiyorum; ama bana kalırsa “devrim” ilk gün oldu zaten. Artık herkes bir daha eskisi gibi olmayacağını biliyor.
Bizi çok güzel yetiştirmişsiniz. Saygı duymayı, insanları, hayvanları ve doğayı sevmeyi, yardımlaşmayı, özgür olmayı, yargılamamayı, ezber bozmayı, şiddetten uzak durmayı öğrettiğiniz, “Gitme” diyemeyip en fazla “Çok önlerde durma” diyebildiğiniz için çok teşekkür ederim.
Sizi çok seviyorum.
Babalar Günü’n geç de olsa kutlu olsun.
Annemi öp benim için.
Kızın.
Related Items
← Previous Story #direntribün
Next Story → Şimdi İklim İçin Harekete Geçme Zamanı!
0 comments